18 Mart 2010 Perşembe

SOKAKTA İNFAZ






İsrail askerleri için hedef Filistinlilerdir. Onlar karşılarındaki kişinin kadın, yaşlı, çocuk ya da bebek olmasını önemsemezler...


  
Filistinli halk bazen bir sokak başında, bazen bir pazar yerinde, bazen gece yatağında uyurken, bazen de bir kontrol noktasında İsrail kurşunlarıyla karşılaşır.


VE KATLİAM
 

TÜRKİYE, 7.8.01
GÖZCÜ, 19.5.01
 
MİLLİ GAZETE, 18..5.01

TÜRKİYE, 13.10.01

MİLLİ GAZETE, 13.5.01

YENİ ŞAFAK, 28.11.01

CUMHURİYET, 22.5.01

ZAMAN, 20.5.01

W.REPORT, 4-5.1993
CRESCENT INT. 16.8.01



Filistin'de yıllardır masum insanların kanının dökülmediği bir gün neredeyse geçmiyor. İsrail askerleri sistemli bir şekilde Filistin halkını yok ediyorlar. Köyler bombalanıyor, evler yıkılıyor, tarım alanları yakılıyor. Dünya basınında da zaman zaman yer alan bu zulüm, ne yazık ki dünya devletlerinin harekete geçmesi için yeterli olmuyor. Crescent International dergisinde yer alan "İsraillilere vahşet özgürlüğü tanındıkça, Filistinli ölülerin sayısı artıyor" şeklindeki haber bu durumu açıkça gözler önüne seriyor. The Washington Report on Middle East Affairs dergisinde yer alan "Gazze'de İsrail roketleri, insan haklarının yerini alıyor" başlıklı haber ise Filistin topraklarında şiddetin daha da artacağının sinyallerini veriyor. Türk basınında yer alan diğer haberler de durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor.


Burada yer verdiğimiz detaylar İsrail Devleti'nin yaptığı zulümlerin sadece küçük bir kısmıdır. Ancak bu Müslümanların çok yakından tanıdığı bir uygulamadır. Çünkü Kuran'da verilen Firavun örneği ile Siyonist İsrail yönetiminin masum Filistin halkına yaptıkları arasında çok büyük benzerlikler bulunmaktadır. Firavun da kendi döneminde savunmasız, zayıf bırakılmış kişileri hedef almış, onları vahşice katletmiştir. Üstelik Firavun kavminin önde gelenleri de topraklarına karşı güçlü bir bağlılık göstermiş, Hz. Musa için, "Sizi topraklarınızdan sürüp-çıkarmak istiyor" (Araf Suresi, 110) diye iftirada bulunmuşlardır. Bu benzerliğe dikkat çeken kişilerden birisi de ünlü İsrailli gazeteci-yazar Uri Avnery'dir. Avnery, The Murder of Arafat (Arafat'ınÖldürülmesi) başlıklı yazısında, İsrailoğullarının Mısır'da esir edildiği dönemlerin hiç unutulmamasının Yahudiliğin temel inançlarından biri olduğunu hatırlatmaktadır. Avnery'e göre Firavun'un Mısır'da yaptığı zulmün bir benzerini bugün İsrail, Filistinlilere yapmaktadır:

Şu an şahit olduğumuz olaylar, Şaron'un adeta bir Firavun bizim de antik Mısır halkı olduğumuzu göstermektedir. Eski Ahitte bize, Allah'ın Yahudilere bu sıkıntıları, başlayacakları uzun yolculuk için daha çok güç toplamaları, dayanıklılıklarının artması için yaşattığı bildirilir. İşte Filistinlilerin de içinde bulunduğu durum tıpkı böyledir.

Kuran'daki ayetlerde ise Firavun'un savunmasız insanları nasıl katlettiği şu şekilde ifade edilir:

Hani Musa kavmine şöyle demişti: "Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın; hani O sizi Firavun ailesinden kurtarmıştı, onlar sizi en dayanılmaz işkencelere uğratıyor, kadınlarınızı sağ bırakıp erkek çocuklarınızı boğazlıyorlardı. Bunda sizin için Rabbinizden büyük bir sınav vardır." Rabbiniz şöyle buyurmuştu: "Andolsun, eğer şükrederseniz gerçekten size arttırırım ve andolsun, eğer nankörlük ederseniz, şüphesiz, Benim azabım pek şiddetlidir." (İbrahim Suresi, 6-7)

Firavun o dönemde bu zulümleri İsrailoğullarına yapmış, İsrailoğulları ise Allah'ın yardımıyla Firavun vahşetinden kurtulmuştur. Çağımızda ise bu kez İsrailoğullarının şiddet yanlısı olan liderleri Firavun konumundadırlar. Filistinlilere düşen ise, Allah'ın o dönemde İsrailoğullarına verdiği öğüdü tutmaktır: Sabretmek, Allah'a güvenmek ve O'nun yolundan ayrılmamak.