18 Mart 2010 Perşembe

Müslümanın Yahudilere Bakışı

İsrail'in Müslümanlara yönelik uyguladığı teröre karşı, her Müslüman doğal ve meşru olarak tepki duyar. Ancak her konuda olduğu gibi bu konuda da adaleti ayakta tutmak ve ön yargılı davranmamak gerekmektedir. Her Müslüman, Siyonist Yahudilere karşı çıkarken, masum Yahudilere karşı zulüm yapılmasını, adaletsizce davranılmasını da engellemekle yükümlüdür.

Her türlü ırkçılık gibi antisemitizm de İslam ahlakına aykırıdır. Bir Müslüman din, ırk ve etnik köken ayrımı yapmaksızın, her türlü soykırım, işkence ve zulme karşıdır. Müslüman ne Yahudilere, ne de bir başka millete karşı gerçekleştirilen en ufak bir haksız saldırıyı tasvip etmez, aksine telin eder. Kuran'da, yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar, insanlara zulmedenler, haksız yere cana kıyanlar lanetlenir. Bu nedenle de Siyonizme karşı duyulan haklı tepkinin, hiçbir zaman bir tür 'Yahudi düşmanlığı' haline gelmemesi gereklidir.

Öte yandan antisemitizm gibi diğer ırkçılık örnekleri de (örneğin zenci düşmanlığı vs. gibi) yine İlahi dinlerin dışındaki çeşitli ideoloji ve batıl inanışlardan kaynaklanan sapkınlıklardır. Bunlar Kuran ahlakına tamamen zıt bir düşünce ve toplum modeli savunmaktadırlar. Antisemitizmin kökeninde nefret, şiddet ve acımasızlık hisleri vardır. Oysa Kuran ahlakı, insanlara sevgi, şefkat ve merhameti öğretir. Müslümanlara, düşmanları olan kimselere karşı dahi adil ve gerektiğinde bağışlayıcı olmayı emreder. Bizlere Kuran'da bildirilen bir İlahi hükme göre, "Kim bir nefsi, bir başka nefse ya da yeryüzündeki bir fesada karşılık olmaksızın öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur" (Maide Suresi, 32). Dolayısıyla tek bir masum insanın dahi katli, asla küçümsenemeyecek bir suçtur.


Allah, Kuran'da insanların farklı ırklardan yaratılmış olmalarının bir güzellik olduğunu bildirmiştir. Ancak Siyonizm gibi ırkçı ideolojiler farklı ırklardan, dillerden ve dinlerden insanların birarada huzur içinde yaşamalarına engel olmaktadır.
Dünya üzerinde farklı ırkların ve milletlerin bulunmasının amacı bir çatışma ve savaş değildir. Bu çeşitlilik Allah'ın yaratışındaki bir güzellik, kültürel bir zenginliktir. İnsanlar arasındaki fiziksel farklılıkların Allah Katında hiçbir önemi yoktur. İman eden bir insan tek üstünlüğün takva ile, yani Allah korkusu ve Allah'a imandaki üstünlükle olduğunu çok iyi bilir. Allah Hucurat Suresi'nde bu gerçeği şu şekilde bildirir:

Ey insanlar, gerçekten, Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler kıldık. Şüphesiz, Allah Katında sizin en üstün olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır. (Hucurat Suresi, 13)

Kuran'da ırklar arasında en ufak bir ayrım yapılmadığı gibi, farklı inançlardaki insanların da aynı toplum yapısı altında barış ve huzur içinde yaşamaları teşvik edilir. Yine Kuran'da bizlere öğretilen temel bir bakış açısı da, insanlar hakkında belirli bir ırk, halk veya dinden oldukları için topluca hüküm vermemektir. Her farklı insan topluluğunun içinde iyiler de kötüler de bulunur. Kuran'da bu ayrıma dikkat çekilir. Örneğin Ehli Kitabın bir kısmının Allah'a ve dine karşı isyankar oldukları anlatıldıktan sonra, bunun istisnası da belirtilir ve şöyle denir:

Onların hepsi bir değildir. Kitap Ehlinden bir topluluk vardır ki, gece vaktinde ayakta durup Allah'ın ayetlerini okuyarak secdeye kapanırlar. Bunlar, Allah'a ve ahiret gününe iman eder, maruf olanı emreder, münker olandan sakındırır ve hayırlarda yarışırlar. İşte bunlar salih olanlardandır. Onlar hayırdan her ne yaparlarsa, elbette ondan yoksun bırakılmazlar. Allah, muttakileri bilendir. (Al-i İmran Suresi, 113-115)

Sonuç olarak, Kuran'ın kıstaslarıyla düşünen ve Allah'tan korkup-sakınan biz Müslümanların, Yahudilere karşı, dinleri ve inançları nedeniyle bir husumet beslemeleri mümkün değildir. Dolayısıyla Filistin-İsrail arasındaki çatışma incelenirken de hep bu bakış açısı ile olaylar araştırılmış, Yahudi ulusu veya Yahudi dini değil ırkçı ve kan dökücü bir devlet kurmaya ve sürdürmeye yönelten Siyonist ideoloji hedef alınmıştır.